Bacakların gücü ve bacak estetigi
Kadınların bedenlerinin bir bölümünü sergileme eylemi antik dönemlerden bu yana ayartma olarak görülmüştür.
Arka tarafın elbiseden sıyrılmış bırakıldığı tanrıça Afrodit heykelleri, ayak bileklerinin açıkta bırakan Viktorian dönem kadınları, havalandırma üzerinde yüksek topuklar ile eteğininin havalanmasına izin veren Marilyn Monroe’nun unutulmaz sahnesi, Sharon Stone’nun Temel İçgüdü filmindeki bacak bacak üstüne atma sahnesi en belirgin örnekler.
Hatta özellikle bazı komedi filmlerinin otostop sahnelerinde eteğini bir miktar kaldırarak arabaları durduran kadınlara rastlarız.
Bacakların bir gücü olduğu kesin. Onu gizleyen ve hayal dünyasını biraz kışkırtır tarzda bacakları gösteren etekler de bu gücün bir parçası.
Bu gücün bir parçası olan etekleri giyemeyen kadınlar var. Bu durum kültürel ya da dinsel kurallar yüzünden değil bacaklardaki şekil bozukluğundan kaynaklanabiliyor.
Etek giyememe ve modayı takip edememe farklı bir sosyal sıkıntı kaynağı. Bir sorunu pantolonlar içinde gizlenme, plaj ve deniz aktivitelerinden kaçınma, bir sırrı gizlemeye çalışma sıkıntısı da bireysel özgürlüğü kısıtlarken sıkıntıyı derinleştiriyor.
Bacakdaki şekil bozuklukları bedenin özgürlüğüne karşı en önemli engellerin başında geliyor. Bu sorunları belki de en dramatik olanı parantez şeklindeki çarpık bacaklar.
Ayakta topuklar birbirine dokunduğu zaman dizlerin açık kaldığı duruma gerçek dışa çarpık bacak deniyor. .
Çarpık bacak fizyolojik ya da patolojik olabiliyor. Bir başka deyişle gelişimin bir parçası normal bir çarpıklık söz konusu. İginç olan saptama şu ki bütün kadınlar 2-3 yaşına kadar çarpık bacak sorununu yaşıyor. Bir başka deyişle çirkin ördek öyküsü bacaklar için nerdeyse bir kural.
Bacakları güzelleştiren ise Güneş. Kemiklerin düzgün gelişmesi için alınan D vitamininin Güneş ışınları ile aktif hale gelmesi gerekiyor. Bu şekilde özel ve gizli güçleri olan bacaklar şekillenebiliyor ve kadın bedeninde çekiciliğin sembolü olarak yerini alabiliyor.